04 Oct
04Oct

Hayatın içinde inişler çıkışlar hiç bitmiyor. Kimi zaman ilkbahar gibi umut dolu, kimi zaman yaz gibi coşkulu ve hafif; ama kimi zaman da sonbahar gibi hüzünlü, kış gibi ağır dönemlerden geçiyoruz. İşte bu yüzden mevsimlere benzetiyorum yaşamı: hiçbir şey sabit değil, her şey akıyor ve değişiyor.Ben hep yaz insanıyımdır. Sıcaklığın, güneşin ve hafifliğin olduğu zamanlarda kendimi daha huzurlu hissederim. O yüzden sonbahar bana genellikle hoş gelmez, biraz ağır gelir. Havaların erken kararması, güneşin tatlılığının kaybolması, renklerin solması bana hep zor gelmiştir. Ama bu yıl fark ettim ki, sonbaharın gelişi eskisi kadar sarsıcı değil. Belki hayatın öğrettikleri, belki de bakış açımın değişmesi sayesinde bu dönemi daha sakin, daha dengeli yaşıyorum.

Hayat Mevsimler Gibi

Mevsimler bize aslında hayatın gerçeğini anlatıyor: her şey gelip geçiyor. Ağaç yapraklarını döküyor, sonra yeniden filizleniyor. Güneş kayboluyor, sonra yeniden doğuyor. Bizim için de aynısı geçerli. Mutluluklar, zorluklar, hüzünler, sevinçler… Hiçbiri kalıcı değil. Zor bir dönemin içinde olduğumuzda unuttuğumuz şey de tam olarak bu: her şey değişiyor.

Zorlukların Öğrettikleri

Son yıllarda hepimiz çok büyük zorluklardan geçtik. Pandemi, ekonomik sıkıntılar, savaşlar, adaletsizlikler… Tüm bunlar hayatlarımızı etkiledi, kimi zaman bizi zorladı, kimi zaman yaraladı. Ama bir yandan da bize çok şey öğretti:

  • Anda kalmayı öğretti. Geleceğin belirsiz olduğu zamanlarda elimizde kalan tek şey “bugün”dü.
  • Küçük mutlulukların değerini gösterdi. Bir fincan kahvenin, sevdiklerinle yapılan kısa bir sohbetin, yürüyüş sırasında görülen gün batımının bile ne kadar kıymetli olduğunu anladık.
  • Sağlığın önemini hatırlattı. Onsuz hiçbir şeyin anlamı yok. Sağlık, hayatın en büyük zenginliği.
  • Dayanıklılığı öğretti. Zor zamanlarda ayakta kalmayı, uyum sağlamayı ve değişime esneyerek cevap verebilmeyi öğrendik.
  • Her şeyin gelip geçici olduğunu hatırlattı. Acılar da, sıkıntılar da, tıpkı mevsimler gibi zamanla yerini başka bir döneme bırakıyor.

Cebimizde Kalan

Bence kolektif olarak hepimizin cebinde kalan en önemli şey şu: hayatın kalıcı olan tek tarafı değişim. Mevsimler değişiyor, şartlar değişiyor, biz de değişiyoruz. Ve tüm bu değişimlerin içinde yapabileceğimiz en anlamlı şey, anda kalmayı öğrenmek. Çünkü yaşamın tadı, geçmişin gölgesinde ya da geleceğin kaygısında değil; tam da şu anın içinde.

Son Söz

Evet, hayatın zorlukları var. Ama bir yandan da bu zorlukların ardından bize kalan derin bir bilgelik var: her şey gelip geçiyor. Güneş yeniden doğuyor, ağaçlar yeniden filizleniyor. Biz de yeniden ayağa kalkıyoruz. Belki de asıl mesele, bu yolculukta küçük anların değerini bilmek ve hayatın tam ortasında, şimdi ve burada kalabilmek.

Sevgiyle

PB

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.