Bugün 2025’in son videosunu ve yazısını hazırlarken şunu fark ettim:Biz yıllardır iyi insan olmaya çalışıyoruz.
Ama kimse bize kendimiz olmayı öğretmedi.Bize hep şunlar söylendi:
Dürüst ol. Vicdanlı ol. Merhametli ol. Adil ol.Bunların hepsi çok kıymetli.
Ama bir yerde bir şey eksik kaldı.Çünkü çok fazla insan şunu yaşıyor:
“İyi bir insanım ama hayatım neden bu kadar yorucu?”İşte bu soru bizi çok önemli bir yere götürüyor.
Bize evrensel ahlaki değerler öğretildi.
Ama kişisel varoluş değerleri öğretilmedi.Ahlaki değerler şunu sorar:
– Doğru nedir?
– Yanlış nedir?Kişisel varoluş değerleri ise şunu sorar:
– Ben neyin içinde rahatlıyorum?
– Neyin içinde daralıyorum?Ve tam burada çok net bir cümle geliyor:Değerler isim değildir. Değerler işlevdir.Bir şey:
– yokluğunda seni boğuyorsa
– varlığında seni sakinleştiriyorsao senin için bir değerdir.
Çünkü kendimize sürekli şu soruyu soruyoruz:
“Ben iyi bir insan mıyım?”Oysa asıl soru bu değil.Asıl soru şu:
“Ben kendime uygun bir hayat mı yaşıyorum?”Bazı insanlar disiplin içinde sakinleşir.
Bazıları özgür akışta.Bazıları kalabalıkta beslenir.
Bazıları yalnızlıkta.Bazı insanlar bedeniyle temas ettiğinde merkeze gelir.
Bazıları zihinsel üretimle.Ve çok önemli bir şey var:
Bir başkasını sakinleştiren şey, seni boğabilir.Bu senin eksikliğin değil.
Bu bir değer farkı.
Hayatta insanı en çok yoran şey:
– başarısızlık değildir
– tembellik değildir
– yetersizlik değildirEn çok yoran şey değer ihlalidir.Yani senin doğana ters bir hayatın içinde kalman.Örneğin:
Bedeniyle temas etmeye ihtiyaç duyan birinin tamamen kopuk yaşaması.
Özgürlük değeri olan birinin katı kurallara sıkışması.
Anlamlı fayda üretmek isteyen birinin sadece para için çalışması.Bu durumlarda insan kendini “yanlış” hissetmez.
Yorgun hisseder.Çünkü ruh, kendine ters bir hayatı uzun süre taşıyamaz.
Kendine şunu sorman yeterli:Son bir yılda seni en çok sakinleştiren an neydi?
Ve seni en çok daraltan an neydi?Buna isim koymaya çalışma.
Mantık arama.
Sadece hisse bak.Çünkü zihin bahane üretir.
Beden üretmez.Beden, senin pusulandır.
2025 boyunca şunu çok konuştuk:
Yeni yıl kararları neden tutmuyor?
Neyi beslersen ona dönüşürsün.
Teşekkür, içsel serbestlik, farkındalık.Hepsi aynı yere çıkıyor:
Kendine uygun bir hayat kurmak.Bu yıl en çok izlenen içeriklerin de şunu gösterdiğini düşünüyorum:
– Beynini yeniden programlama
– 36 yılın bana öğrettikleriAslında ikisi de aynı şeyi söylüyordu:
Kendini fark etmeden hayat değişmiyor.O yüzden 2026’ya girerken sana şunu diliyorum:Yeni yıl sana daha fazla huzur getirsin.
Daha fazla neşe getirsin.
Ve en çok da kendin olma cesareti getirsin.Hoş geldin yeni yıl.
Evimize, hayatımıza, kalbimize hoş geldin.
SEVGİYLE
PB